Biz insanlar canlılara isim koymayı çok severiz. Arabasına bile isim koyanlar varken birlikte yaşadığımız ve bu yeryüzünü paylaştığımız canlılara isim koymanın hiçbir zararı yok. İzmir Doğal Yaşam Parkı'nda ömrünü geçirip aile kuran Fil Bahadır ve Begümcan'ı bilmeyenimiz yoktur. Ya da Arizona'da aynı kaderi paylaşayn sevgili fil Ruby'i de burada anmak gerekir.
Çoğu hayvan da iletişim kurmak için ses dizilerini kullanır. Ötücü kuşlar, yunuslar çevrelerinde duydukları diğer sesleri taklit edebilirler. Fakat sürünün veya sürünün diğer üyelerine belli ses etiketi atama yeteneği çok nadirdir. Örneğin bir yunus sürekli aynı sesi çıkardıkça, diğer yunusların bu sesi taklit ederek o yunusu etiketlemesi gibi. Bu durum yunus ve papağan gibi canlılarda saptanan bir özelliktir.
Haziran ayında yapılan bir çalışma bize fillerin dünyasında bundan çok daha fazlası olduğunu gösterdi. Filler de tıpkı insanlar gibi, herhangi bir sesi taklit etmeden, doğrudan karşıdaki fillere isim verebiliyorlar. Bu bize dilin evrimi adına çok şey anlatıyor. Hayvanbilimcileri yapay zeka ile geliştirilen "makine öğrenimi" (machine learning) tekniğiyle fillerin hemcinlerine bireysel olarak hitap ettiğine dair bulgulara ulaştılar.
Çalışmanın ortak yazarı ElephantVoices adlı yardım kuruluşunun kurucularından Joyce Poole, neredeyse elli yıldır filler üzerinde çalışıyor. Empati kurabilen, ölülerinin yasını tutan ve insan konuşmasını taklit edebilen bu bilişsel açıdan gelişmiş hayvanların, uzaktan birbirlerine isimlere benzer bir şekilde hitap ettiğinden uzun süredir şüpheleniyordu. Poole, sık sık bir filin seslendiğini ve yalnızca birinin yanıt verdiğini gözlemlediğini söylüyor; Poole, diğerleri "sanki onu duymamışlar gibi beslenmeye devam edeceklerdi" diyor. "Merak ettim, cevap vermeyerek kabalık mı ediyorlar, yoksa gerçekten belirli birine hitap ettiği için mi böyle?"
Makine öğrenimi tekniği, Poole ve meslektaşlarının daha önce kaydedilmiş yüzlerce dişi fil sesi arasında ses etiketlerini bulmasına yardımcı oldu. Hangi fillerin birbirlerine hitap ettiğini anlamak için Poole eski saha notlarına geri döndü ve "X fil, Y filden ayrıydı ve Y fili çağırıyordu" gibi sonuçlara ulaşmaya çalıştı. Sonunda araştırmacılar 101 arayan ve 117 alıcı tespit etti. Daha sonra, bireysel ses etiketleri içerip içermediklerini değerlendirmek için çağrıların akustik özelliklerini ölçtüler. Model, bir çağrının spesifik alıcısını iyi bir başarı oranıyla tahmin edebildi.
Comentarios