Gündüz Vassaf’tan şiir-romanla kediler… Eğer hâlâ okumadıysanız "İstanbul'de Kedi" sizleri bekliyor.
Kitap Ulus Baker’den bir alıntı ile başlıyor.
“Sorun, hayvanlarla sürdürülecek ilişkinin ‘insanca’ olması gerektiği düşüncesinden çıkmaktadır.”
Kedisi Billy'e ithaf ettiği bu kitapta Vassaf, yine sıra dışı yazar kimliğini konuşturuyor. Vassaf bu kitabı yazmadan önce iki seneye yakın kedilerle ilgili okumalar yapmış. İnsanı, kedinin gözüyle anlatan en iyi kitaplardan "İstanbul'da Kedi". İçinde tarih boyunca kedilerin başından geçen olaylar yer yer şiir yer yer de roman şeklinde anlatılıyor ve elbette ince bir nüktedanlıkla aslında insanın doğasını ve insanın yarattığı sistemi eleştiriyor.
Kitapta kedilerin insanlık tarihi kadar eski zamanlardan beri mücadele, savaş ve zorluklara katlandıklarını örneklerle görüyoruz. Buna rağmen hiç değişmemeyi, prensiplerini korumayı, insanla ilişkisini aynı mesafede tutmayı başarmış. Ali Bulunmaz, kitapla ilgili yazısında şöyle diyor: "Vassaf, İstanbul kedilerini adeta şehrin dört bir yanındaki kulelere yerleştirmiş. Her şeyi denetleyen, bilen ve anlatan koca bir topluluk. Nöbeti arkadaşlarına devretseler de sanki ilk günden beri oralardan hiç ayrılmamışlar."
"İstanbul'da Kedi" mitoloji, din, tarih, toplumsal inançlara dair pek çok bilgi taşıyan önemli bir edebiyat eseri. Kitapta aralarında Picasso, Leonardo da Vinci, Cihat Burak gibi ünlü isimlerin illüstrasyonları da bunun bir parçası.
Vassaf'ın romanları kadar kendi hayatı da oldukça ilgi çekici. Kendisi aynı zamanda dünyada önemli başarılara imza atmış bir psikolog. Liseyi İstanbul Robert Koleji'nde tamamladıktan sonra aldığı futbol bursuyla psikoloji eğitimi gördüğü George Washington Üniversitesi’nden 1968'de mezun oldu. Gençlik yıllarında ABD’de bir akıl hastanesinde gardiyanlıktan, TRT’de radyo spikerliğine kadar oldukça çeşitli işlerde çalıştı. Türkiye’nin ilk zekâ testini geliştirmesine rağmen, sonradan buna pişman olmuş ve yıllarca zeka testlerinin bir tür zeka katliamı olduğuna dikkat çekmiş.
Eğer hâlâ okumadıysanız, İstanbul'da Kedi'yi bir an önce okumanızı sağlayacak alıntılar:
"Tanımak istiyorsak insanı
İnsandan uzaklaşmalı."
"Şimdi, bütün kediler bıyık altından gülebilir!
Yeryüzünde 600 milyon kedi
Dilleri belli
Sürtündüğünde
Otomobile, çöp kutusuna, insana
Hepsine egemenlik kurup
"Bunlar benim!" diye bakmakta.
Yeryüzünde yedi milyar insan
Tek anladıkları kendi dilleri
Hayvanları dinlemek yerine
Onlara Latin alfabesini
Öğretme gayretleri!
"Ben!" "Ben!" "Ben!"
Aynalarından
Kediler bencil diyen insanlar
Her sürtündüğünde kediler kendilerine
Sevildiklerini sanmaktalar."
"Kitapta yazılanlara göre; kediler, dinozorlar göktaşı ile yok olduktan sonra ortaya çıkmışlar. On bin yıl önce Kıbrıs’ta bir mezarda, sahibi ile gömülen bir kedinin kemiklerine rastlanmış ilk defa. Baudelaire kedi için “Tanrı mı?” diye sormuş. Montaigne “Kendisinin mi kedi / kedinin mi kendisiyle” oynadığına takmış. Mark Twain “Kedilerle çiftleşebilseydi / Kazançlı çıkardı türümüz” demiş."
"Papa “Kediler lanetli, öldürülmeli” buyurmuş zamanında. Maalesef insanın katliamcı ruhuna binlerce kedi kurban gitmiş. Rembrandt ve Leonardo da Vinci ise İsa-kedi ikilisini resimlerine konu yapmışlar. Rivayete göre Müslümanların peygamberinin arkadaşı Ebu Harra’ya bir yılan dil uzatınca, Muhammed yılanı yakalayan kedisinin başını okşamış, Tekir’in kafasında gördüğümüz o dört şerit peygamberin dört parmağının iziymiş. Ve yine peygamber başka bir zaman Müezza isimli kedisini rahatsız etmemek için eteğini kesmiş."
"Destansa,
Köpeklerin kahramanlıkları
Kediler şiir yazar."
"Yaşamın ortak noktası
Yıldız tozundan gelmemiz
Varsa uzaydan bakan bize
Hoş gelsinler esas gücümüze
Var mı dünyamızda
Sevgiden başka mucize?"
"Hep birlikte öğrendik
Değerlerimizi fiyatlandırmayı
Cürümlerimizi meşrulaştırmayı
Hayatlarımızı sigortalayıp
Dostluklarımızı pazarlayıp
Çocuklarımıza yatırım yapmayı."
"biz
samanyolu'nun ucunda
uzayın belirsiz noktasında
paralel evrenlerden birinin
kara delikli sonsuzluğunda,
tarihi kendimizden ibaret bilir
bunca canlı arasında
heykellerimizi dikip dikip devirir
doğruyu biliriz.
biz tükettikçe eksiliriz."
"Her kedi öldürenin
Yedi cami yaptırması gerekir.
Ve her Müslüman bilir
Müezza adlı kedisini rahatsız etmemek için Peygamber’in eteğini kestiğini.
Lakin modern mahrem Protestan taklitçisi
Türkiyeli çağdaş Müslümanlar Kedileri camilerden kovmaktalar."
"aptal desem size ne haddime!
ama sizden başkası var mı
kuşku yerine inancı temel alıp
inandıkça körleşen?"
"Ne var ki
Hakaret ettik mi
Tek kelime yeterli. "Hayvan!"
Yazarın kitapla ilgili şahane söyleşisini okumak için tıklayın.
Comments